Kendimizi geliştirme yolculuğunda, her birimiz benzer ama farklı arzularla evrilmeye çalışırken, acaba gerçekten evrim geçiriyor muyuz, yoksa sadece geçirdiğimizi mi düşünüyoruz?
Bir bireyin bilincinde gerçek bir evrim yaratmasının iki temel şartı bulunmaktadır.
İlki, fiziksel bedenimizi tanımaktır.
İkincisi ise, duygusal bedenimizi anlamaktır.
İnsan, karmaşık bir varlık olduğu için, yalnızca fiziksel bedenimizi anlamak ya da duygularımız konusunda uzman olmak yetersiz kalır.
Duygusal bedenimizi, yani duygularımızın fiziksel bedenimiz üzerindeki etkilerini ve bu duygularla ürettiğimiz düşünceleri keşfettikçe, kendi hakikatimize ulaşabiliriz.
Karmaşık zihnimizde tüm duygularımızı tanıyabiliyor muyuz? Bu soruyu tam anlamıyla cevaplayabilenler oldukça azdır. Çünkü çoğumuz yüzeydeki duyguyu fark edebiliriz.
Baskın duygularımızı daha açık bir şekilde hissederiz.
Ancak, birçok kişi bir duyguyu hissetse bile, o duygudan kaynaklanan düşünceleri fark etmekte zorlanır. Örneğin, içimizdeki eksiklik duygusundan kaynaklanan düşüncelerimiz ve yargılarımız nelerdir? Bunların hepsini görebiliyor muyuz?
Maalesef, çoğu zaman göremeyiz. Bunu görebilmek için kendimize zaman ayırmalı, kendi iç dünyamızla baş başa kalmalıyız ki, zihnimizin karanlık köşelerini aydınlatabilelim. Sosyal medya ve televizyonun sürekli meşgul ettiği bir dünyada, bunu gerçekleştirebilenler azdır.
Kendimizle ne sıklıkla içsel bir yolculuğa çıkıyoruz? Günün sonunda, hangi duygularımın yönlendirdiği düşüncelerle kararlar aldığımızı yazıyor muyuz?
Bu konuda bir yöntem öneriyorum. Her günün sonunda, “Bugün hangi eksiklikleri hissettim?” diye kendinize sorun. Aldığınız cevabın yanına “NEDEN?” diye ek bir soru daha yazın ve bunun cevabını da kaydedin.
Bu pratikle en az 10 gün geçirin. Bu süreçte, daha önce fark etmediğiniz birçok düşünce ve duyguyla tanışacak, zihninizde dolaşan farkında olmadığınız duygusal yargıları keşfedeceğinize inanıyorum.
Deneyimlerinizi yorumlar bölümünde paylaşarak, diğer okuyuculara ilham kaynağı olmak ister misiniz?
Her zaman eşsiz olduğunuzu ve bir hediye olarak dünyaya geldiğinizi hatırlamanız ve bunu dünyanıza yansıtmanız dileğiyle…